ÜCRET HESAP PUSULALARI VE MAAŞ BORDROLARININ
ELEKTRONİK PLATFORMLAR ÜZERİNDEN İŞÇİLERE GÖNDERİLMESİ
GENEL KURAL VE YERLEŞİK UYGULAMALAR
Ücret bordroları ve ücret hesap pusulaları hukuken işçinin ücret ve ücrete bağlı haklarını, çalışma sürelerini, ücretten yapılan kesintileri gösteren belgedir.
5510 Sayılı Kanun 102/1-e-5. Maddesi:
“İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz” şeklinde hüküm ihtiva etmektedir.
• Ücretlerin bankadan yatırılması halinde banka kayıtları, ödemenin delili olmaktadır; ancak işçiye hangi kalemler için ne ödendiği önem arz etmektedir. Bu nedenle ücret hesap pusulalarında tüm ödemeler ayrıntılı şekilde gösterilmeli ve işçiye ıslak imza attırılmalıdır.
• Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre; işveren, işçi tarafından imzalanmış ücret hesap pusulasını sunamaz ise, pusulada yer alan işçilik kalemlerinin aksi her türlü delille ve tanık ile ispatlanabilir. Ancak, ücret hesap pusulaları işçi tarafından ihtirazı kayıt konulmadan imzalanmış ise, pusulada yer alan kalemler karine olarak doğru kabul edilir ve aksi (fazla çalışma ücret, UGBT, hafta tatili alacağı ve diğer alacak kalemleri) yalnızca yazılı delil ve senet ile ispatlanabilir. Bu anlamda işçiye yapılan her türlü ödeme ve kesintiyi gösteren ücret hesap pusulalarının imzalatılması önem arz etmektedir.
• Yukarıda yer alan kanun hükmüne aykırı olarak düzenlenen yahut eksik biçimde düzenlenen ücret hesap pusulaları için işverenlere idari para cezası kesilir.
İŞVERENİN HİLELİ BORDRO DÜZENLEMESİ VE HUKUKİ SONUÇLARI
Yüksek Mahkeme tarafından işçilerin hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günü (UBGT)çalışması, fazla çalışma vb. çalışmalar yapması durumunda bu çalışmalar karşılığı hak ettiği ücretlerin ödenmediği ve düzenlenen bordrolarda işveren tarafından sabit/temel brüt çıplak ücretin değişik ücret tahakkuk kalemleri arasında (Fazla çalışma, UBGT, hafta tatili çalışması, prim, ikramiye vb.) bölüştürüldüğü/ paylaştırıldığı hallerde bordrolar hileli olarak kabul edilmektedir.
Yüksek Mahkeme bu durumda ilkin, sözü edilen çalışmaların yapıldığının her türlü delil (puantaj kaydı, tanık ifadesi) ile işçi tarafından ispat edilmesini, bu çalışmaların ispatlanması halinde ise bu çalışmalar karşılığındaki ücretin işveren tarafından ödenip ödenmediğine bakmaktadır.
Yargıtay, bordro hilesine ilişkin verdiği kararlarda, yukarıda belirtildiği üzere; işverenin temel ücreti hafta tatili çalışması, UBGT ve fazla çalışma olarak ücret bordrosunda bölmesinin / parçalamasının yanında, işçinin bu çalışmaları da yapmış olması koşulunu da aramaktadır. Ancak, bu durumda söz konusu tahakkuk miktarları dikkate alınmadan, işyerindeki fiili gerçeklik / maddi olgu üzerinden mahkeme tarafından işçilik alacaklarıyla ilgili olarak hüküm kurulmaktadır.
İşverenin bordro hilesi olarak tanımlanan uygulamaları hukukun koruması dışında olup, bu şekilde düzenlenen bordro ve ücret hesap pusulaları delil olarak kabul edilmeyecek ve aksi her türlü delille ispatlanabilecektir.
ELEKTRONİK ORTAMLAR VE ÖZELLİKLE KEP ÜZERİNDEN BORDRO GÖNDERİLMESİ
İşçi sayısı fazla olan işletmelerin iş süreçlerinin yürütülmesinde etkin ve verimli hizmet sunabilmek ve insan kaynakları ve özlük işlemlerini sağlıklı ve güvenli bir şekilde yönetebilmek ve çevrenin korunmasına yüksek oranda katkı sağlamak için dijital dönüşüme ayak uydurmaya çalıştıkları görülmektedir. Çok işçi çalıştıran işyerleri ele alındığında, her ay bordro imzalatma, ücret hesap pusulası verme, izin formu, izin defteri, sözleşme, ihtarname, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bildirimler gönderme gibi çok sayıda doküman üreterek işçilere bildirimde bulundukları yadsınamaz bir gerçektir. Bu konuda yapılması gereken iş öncelikle yürürlükteki mevzuatın dijital dönüşüme uyumlu hale getirilmesidir. Klasik yöntemlerin acilen terk edilerek, dijital çağa uygun düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Henüz mevzuat ve kanunlarımızda bu konuda bir düzenleme olmamasına rağmen, aksini kabul edecek bir düzenleme de bulunmamaktadır.
DOKTRİN TARAFINDAN KABUL EDİLEN GÖRÜŞ: İşveren, ücret bordrosu, ücret hesap pusulası, ikaz, ihtar, fesih bildirimi, puantaj ve izin onayları ile savunma talepleri gibi bildirimleri e-imza ile imzalayarak işçiye elektronik platform üzerinden gönderebilir. İşveren, belgelerin elektronik platform üzerinden gönderileceğini iş sözleşmesinde düzenlemeli ve işçiyi bilgilendirmelidir. İşveren, 5070 sayılı Elektronik imza Kanununda öngörülen e-imza- dijital imza ve zaman damgasına ilişkin gerekli altyapıyı kullanması kaydıyla yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır. Ancak işçilere platforma kullanıcı adı ve şifresi ile girebilme ve platform üzerinden gönderilen belgeleri onaylama / reddetme imkanına sağlanmalıdır.
İDARE TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMALAR: Çalışma Genel Müdürlüğü’nün 13.11.2017 tarihli görüş yazısında, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 37 nci maddesi ile getirilen ücret hesap pusulası düzenleme yükümlüğü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1525 inci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 25.08.2011 tarih 28036 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” kapsamında bir sistem kurularak elektronik ortamda yapılması halinde yasal yükümlülüğün yerine getirilmiş sayılacağı yönünde görüş bildirmiştir.
YARGI KARARLARI: Ücret hesap pusulaları ve maaş bordrolarının elektronik ortam / kep üzerinden işçilere gönderilmesinin işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmiş sayılacağına yönelik henüz yerleşik bir yargı uygulaması ve kararları yoktur. Günümüzde mahkemeler tarafından verilen kararlarda kep üzerinden iletilen maaş bordroları imzasız olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda örneğin;
‘’Yine müşterek tanık beyanlarına göre davacının çalıştığı ubgt günleri tespit edilmiş, 2020/1e kadarki tüm bordrolar imzalı ve tahakkuklu olduğundan bu dönemler dışlanmış; sonrası için ise yapılan tahakkuklar hesaplamadan mahsup edilmiş ve ödendiği işverence ispatlanamadığından ve KEP ile gönderilen bordrolar imzalı sayılmayacağından davacının davasının taleple bağlı kalınarak kabulüne karar vermek gerekmiştir." (Samsun BAM 8. H.D. E. 2023/349 K. 2023/1085 22.06.2023)
GÖRÜŞÜMÜZ: Çalışanların ücret hesap pusulalarının KEP veya e posta ile gönderilmesi durumunda İş Kanunu’nda belirtilen yükümlülük işletme adına yerine getirilmiş olabileceği sayılmakla birlikte çalışanlarla yaşanılması muhtemel mahkeme süreçlerinde çalışanın ıslak imzasının olmadığından KEP adresi üzerinden veya e posta ile gönderilen ücret hesap pusulalarının işletme lehine geçerli bir belge olarak kabul edilmeme olasılığı göz ardı edilmemelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, bankadan ödeme yapıyor ve ücret hesap pusulalarının KEP veya e posta ile göndermiş olmanıza rağmen işçilerin ücret hesap pusulalarının ayrı ayrı düzenlenmesini ıslak imza alınmasını ve işçinin özlük dosyasında saklanmasını önemle tavsiye ediyoruz.
NOT : Konu hakkındaki farklı kaynaklarda farklı yönde görüşler bulunması hasebiyle; iş bu çalışma yapılmış ve alıntılar yapılarak iş bu derleme bilgiler edinilmiştir.
Comments