
BİLİNÇLİ TÜKETİCİ BİLİNÇLİ TOPLUM
Günümüz bilişim çağı radyo, televizyon ve internet yoluyla satış ve pazarlamaların önünü açarak birçok ürün ve hizmeti tüketicilere kolaylıkla ulaşma fırsatı sağlamıştır. Bu yollarla yapılan ticaret genel olarak mesafeli satışlar olarak adlandırılmaktadır. Mesafeli satışlarda tüketiciler birçok ürünü istediği gibi arayıp bulabilmekte ve avantajlı koşullarda satın alma imkânına sahip olabilmektedir. Ancak tüketicilerimizin bilişim araçları ile ulaştıkları bu ürün ve hizmetleri alırken dikkatli olması gerekmektedir. Zira teknoloji iyi yönde kullanıldığında olumlu sonuçlar vermekte ve hayatı kolaylaştırmakta iken kötü yönde kullanıldığında ise olumsuz sonuçların yanında birçok zararda doğurmaktadır.
Avantajlarla sunulan ürünlerin piyasa koşullarındaki rayiç değerleri ile kıyaslanarak ne kadar mantıklı olduğunu araştırmak gerekmektedir. Çoğu zaman kaliteyi ucuza almak isterken kandırılan ve dolandırılan tüketicilerimizin talepleri ile karşılaşmaktayız. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun adı üstünde olduğu üzere tüketiciyi korumak üzere birçok hükmü içermekte ise de bu kanun kapsamında tüketicilerin haklarını koruyan kararlar hakem heyetleri ve tüketici mahkemelerinden almasına rağmen bu kararların icra kabiliyeti olmadığı durumlarla karşılaşıla bilinmektedir. Bu sebeple sunulan cazip tekliflerin ne kadar gerçekçi olduğunu tüketicilerimizin değerlendirmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra mesafeli sözleşmelerde karşısında bulabileceği bir muhatap olup olmadığına bakmalıdır. Satışı yapan firma, kişi ya da kişilerin ne kadar güvenilir olduğuna ilişkin ön araştırma yapmalıdır. Bu konuda internet sayfalarında alışveriş yapılan kaynakların daha önce şikayet alıp almadığı ve güvenilir olup olmadığı yönünde bilgiler içeren web sayfaları bulunmaktadır. Tüketicilerimizin mesafeli sözleşmeler için ön araştırma yapması kendilerini zarardan kurtaracaktır. Böyle bir durumda zarara uğrasa dahi tüketici heyetleri ve tüketici mahkemelerinden alacakları kararlar ile karşılarında muhatap bulabileceklerdir. İzah ettiğimiz üzere tüketici önce kendini korumalıdır ki daha sonra ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda kanunun kendisine sağladığı haklardan faydalanabilsin.
Yine önemle dikkat edilmesi gereken bir konuda karşımıza sürekli çıkmaktadır. Tüketicilerin uyuşmazlık konusu olabilecek bazı haklarının hakem heyetlerinden ya da bankalardan kısa vadede tüketici adına tahsil edildiği yönündeki reklamlarla tüketicilerin aldatıldığını görmekteyiz. Bu şekilde tüketici adına hak tesisi sağlayan bir kişi ya da aracı kurum yoktur. Vekille temsil yetkisi avukatındır. Hakem heyetlerine yapılacak şikâyetler belirli sürelerde sonuçlanmaktadır ve kısa sürede hak tesisi sağlama imkânı yoktur. Özellikle son dönemde ki yoğunluk gözetildiğinde hakem heyetlerinde biriken başvuruların sonuçlanması neredeyse bir yıllık süreleri bulabilmektedir. Bu sebepledir ki tüketicilerimizin bu şekilde umut tacirliği yapanlara inanmaması ve hukuki bilgi verebilecek avukatlardan yardım almaları daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca tüketicilerimiz tüketici derneklerinden de bilgi alabilmektedirler. Bilinçli bir tüketici olmak bilinçli bir toplumun adımıdır. Bilinçli tüketici hareketi için hepimizin tüketici derneklerine ve tüketicilerimize destek olması gerekmektedir. Unutmamak gerekir ki tüketici olmayan bir birey yoktur.
Av. GÖRKEM BORA TANER
Günümüz bilişim çağı radyo, televizyon ve internet yoluyla satış ve pazarlamaların önünü açarak birçok ürün ve hizmeti tüketicilere kolaylıkla ulaşma fırsatı sağlamıştır. Bu yollarla yapılan ticaret genel olarak mesafeli satışlar olarak adlandırılmaktadır. Mesafeli satışlarda tüketiciler birçok ürünü istediği gibi arayıp bulabilmekte ve avantajlı koşullarda satın alma imkânına sahip olabilmektedir. Ancak tüketicilerimizin bilişim araçları ile ulaştıkları bu ürün ve hizmetleri alırken dikkatli olması gerekmektedir. Zira teknoloji iyi yönde kullanıldığında olumlu sonuçlar vermekte ve hayatı kolaylaştırmakta iken kötü yönde kullanıldığında ise olumsuz sonuçların yanında birçok zararda doğurmaktadır.
Avantajlarla sunulan ürünlerin piyasa koşullarındaki rayiç değerleri ile kıyaslanarak ne kadar mantıklı olduğunu araştırmak gerekmektedir. Çoğu zaman kaliteyi ucuza almak isterken kandırılan ve dolandırılan tüketicilerimizin talepleri ile karşılaşmaktayız. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun adı üstünde olduğu üzere tüketiciyi korumak üzere birçok hükmü içermekte ise de bu kanun kapsamında tüketicilerin haklarını koruyan kararlar hakem heyetleri ve tüketici mahkemelerinden almasına rağmen bu kararların icra kabiliyeti olmadığı durumlarla karşılaşıla bilinmektedir. Bu sebeple sunulan cazip tekliflerin ne kadar gerçekçi olduğunu tüketicilerimizin değerlendirmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra mesafeli sözleşmelerde karşısında bulabileceği bir muhatap olup olmadığına bakmalıdır. Satışı yapan firma, kişi ya da kişilerin ne kadar güvenilir olduğuna ilişkin ön araştırma yapmalıdır. Bu konuda internet sayfalarında alışveriş yapılan kaynakların daha önce şikayet alıp almadığı ve güvenilir olup olmadığı yönünde bilgiler içeren web sayfaları bulunmaktadır. Tüketicilerimizin mesafeli sözleşmeler için ön araştırma yapması kendilerini zarardan kurtaracaktır. Böyle bir durumda zarara uğrasa dahi tüketici heyetleri ve tüketici mahkemelerinden alacakları kararlar ile karşılarında muhatap bulabileceklerdir. İzah ettiğimiz üzere tüketici önce kendini korumalıdır ki daha sonra ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda kanunun kendisine sağladığı haklardan faydalanabilsin.
Yine önemle dikkat edilmesi gereken bir konuda karşımıza sürekli çıkmaktadır. Tüketicilerin uyuşmazlık konusu olabilecek bazı haklarının hakem heyetlerinden ya da bankalardan kısa vadede tüketici adına tahsil edildiği yönündeki reklamlarla tüketicilerin aldatıldığını görmekteyiz. Bu şekilde tüketici adına hak tesisi sağlayan bir kişi ya da aracı kurum yoktur. Vekille temsil yetkisi avukatındır. Hakem heyetlerine yapılacak şikâyetler belirli sürelerde sonuçlanmaktadır ve kısa sürede hak tesisi sağlama imkânı yoktur. Özellikle son dönemde ki yoğunluk gözetildiğinde hakem heyetlerinde biriken başvuruların sonuçlanması neredeyse bir yıllık süreleri bulabilmektedir. Bu sebepledir ki tüketicilerimizin bu şekilde umut tacirliği yapanlara inanmaması ve hukuki bilgi verebilecek avukatlardan yardım almaları daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca tüketicilerimiz tüketici derneklerinden de bilgi alabilmektedirler. Bilinçli bir tüketici olmak bilinçli bir toplumun adımıdır. Bilinçli tüketici hareketi için hepimizin tüketici derneklerine ve tüketicilerimize destek olması gerekmektedir. Unutmamak gerekir ki tüketici olmayan bir birey yoktur.
Av. GÖRKEM BORA TANER